Sevgili anne babalarımız, bu hafta kahve molası yazımız boşanmanın çocuklar üzerindeki etkisi ve bu etkinin nasıl minimum düzeye indirgenebileceği üzerine olacaktır. Boşanma sadece eşler arasındaki bir ayrılık değil, aynı zamanda aile birliğinin de dağılması olarak tanımlanabilir. Boşanma ile gelen süreçte çiftlerde görülen duygusal tepkilere benzer tepkilerin çocuklarda da görülmesi olasıdır.
Boşanmış çiftlerin çocukları üzerinde yapılan araştırmalar da bu çocukların diğer çocuklara göre hem gelişimsel hem de psikolojik sorunlar yaşaması açısından daha fazla risk altında olduklarını göstermektedir. Tepkiler çocuktan çocuğa değişim göstermekle birlikte bu tepkiler şöyle sıralanabilir: parmak emme, mastürbasyon, bir oyuncağa bağlanma, üzüntülü görünüm, ağlama, itaatsizlik, mızmızlanma, asilik, bebeksi konuşma, huzursuzluk, okulda başarısızlık, vb.
Bu tepkilerin artması ya da azalması birçok nedene bağlanabilir. Anne babanın boşanmaya bakış açısı, boşanma konusunu çocuklarına açıklama şekilleri, boşandıktan sonra yaşamlarını nasıl devam ettirdikleri, iletişimlerini sürdürme biçimleri, çocuklarıyla beraber olup onlarla ilgilenmeye devam edip etmemeleri, çocuğu anne ya da babadan birini seçmek zorunda bırakıp bırakmadıkları, mahkeme sürecinde velayetin kime verildiği, velayeti alan ve diğer tarafın gösterdiği tepki, velayeti alan tarafın çocukları göstermeyerek diğer tarafı cezalandırmaya çalışması, çocuğun yanında diğer ebeveyni sürekli suçlaması ve kötülemesi, çocuğun anne babasının boşanması nedeni ile kendini suçlu hissedip hissetmediği ve daha nice etkenler çocukların gelişimlerini ve tepkilerini ciddi şekilde etkileme gücüne sahiptir. Kısaca, çocukları boşanmanın olumsuz etkilerinden korumak için sadece mahkemeye götürmemek yeterli değildir. Bununla beraber anne baba olarak ilişkileri düzene sokmak, çiftlerin çocukları açısından daha sağlıklı ve çocukların boşanmanın etkilerinden korunmasına yardımcı olacaktır.
Boşanma, tek başına çocuklara zarar vermez. Boşanmada çocuklar üzerinde olumsuz ve travmatik etki yapan birleştirici öğe anne ve babanın bu krizi atlatmaya çalışırken birbirlerine ve çocuğa karşı tutum ve davranışlarıdır. Yani çocuğun iyiliği ve bu durumu nasıl algılayacağı eşlerin birey olarak ve birlikte nasıl davranacaklarına bağlıdır. Kısacası çocuğun nasıl bir tepki göstereceği anne ve babanın hem eski eşlerine hem de çocuklarına karşı davranışlarına bağlıdır.
Burada en önemli noktalardan bir tanesi ise, çocuklar çiftlerin ayrılması ile birlikte anne babalıklarının da biteceğini düşünebilirler. Burada belirtilmesi gereken nokta, çocuğunuzun kendi arkadaşlarıyla tartıştığı gibi anne babalarında tartışabileceğini örneklendirerek anlatılmalıdır. Bu nedenden dolayı da sadece karı kocalıklarını sona erdirdiklerini dile getirmeli, anne babalıklarını değil.